20 Mayıs 2007 Pazar

Kaka Çeşitler

Bok, kibarca kaka, bir cogumuzun her gun elledigi, bircogumuzun da suyla geciştirdigi, tuvalet kağıdına bulaşmayana dek suladıgı olağan bir objedir. Ama nedense bok hep bir rahatsızlık unsuru olagelmistir. Bagırsaklarımızda yer işgal ettigi sürece rahatsızlık verdiği dogru olsa da çıkarken çok büyük bir rahatlamaya yol açtıığ da bir gerçektir. Ne kadar kudretli olduğunu teyit edebilmek için, sifonu çekmeden once yaptigi işe bakanlarımızın sayısı az da değildir hani. Şöyle kol gibi bir dev kaka kendisini icinden çıkarana güven verir. Biliriz ki ishal olduğumuz günlerde, ya da mulayim kaka zamanlarında kendimizi huzursuz, güvensiz hissederiz. bütün günümüz sıkıntı içinde geçer. Halbuki sabah evden çıkmadan şöyle tumturakli bir kaka üretebilmiş birinin keyfine diyecek yoktur. Gün boyu kaka yapmıyacağı açıktır, geleceği berraktır, işine iyi konsantre olur ve verimi artar Bir mülayim bağırsak ise insanı her vakit rahatsız eder, yer yer gaz çıkacakmış hissi verip yoklar, yer yer tuvalete gidip eli boş dönmelere neden olur... Bu noktada değinmeden geçemeyeceğim bir husus da eli boş dönenlerin hiçbir şey bir gıdım dışkı bile çıkarmamış olmalarına rağmen popolarını temizlemeleridir... Bir ümit, acaba bir şey cıkmış olabilir mi diye bakarlar. Gün bu tedirginlik ve sıkıntı ile geçer rahatlatıcı olduğu sanılan koca karı önerileri ile iyice gerilen mulayim bağırsak, eve geri dönüş esnasında isyan eder ve büyük rahatlamadan önceki son dakikaları zehir eder ve geri dönüşü zaruri kilar. Evin kapısından girişle kaka yapmak neredeyse eş zamanlı olarak başlar. Kişi donunu indirirken olay başlamıştır bile... ve daha oturağa oturmadan, oturmaya neredeyse bir karış mesafe kalmışken tek bir atış olur ve oturuşla birlikte işlem sona erer. Tamamı bir kaç saniye sürmeyen bu atış, takdire şayan bir dışkının fışkırışından cok, yoğun gaz cıkışlarıyla bezenmiş bir tersine havai fişek gösterisini andırır. Sıkıntılı geçen günün ardından, kişi, böyle bir gösteriyi hak etmiştir... ne var ki, genel zihniyet bu şaşalı gösterinin de değerini bilemez. uzun lafın kısası, yaşamımızın her dakikasında hissettiğimiz bu değerli nesneyi boş veremeyiz, göz ardı edemeyiz.

Kaka Çeşitleri:

Hayalet Kaka: Kaka yaptığımızı zannedip de tuvalete baktığımızda göremedigimiz kaka türü
Temiz Kaka: Kaka yaptıktan sonra tuvalette gördüğümüz ama popomuza bulaşmayan kaka
İkinci dalga: Tam kaka yapıp ayağa kalkmışken daha kakamız olduğunu anlamamıza neden olan kaka
Anaconda: O kadar uzundur ki, tuvalet fırçasıyla parçalara ayırmadan sifonu çekmeye korkarsınız. (Çünkü sifondan gelen su anacondaya çarpıp her tarafa sıçrayabilir)
Ah keşke kakası: Bu kaka popomuzdan çıkmamakta ısrar eder ve uzun süre oturmamıza ve bir kaç kere gaz çıkarmış olmamıza rağmen içimizde kalır. Kabızlıkla yakından alakası olsa da kabız olmadığımız durumlarda da bu kakadan üretebiliriz.
Komando kaka: Popomuzu temizlerken, popomuzun kenarına asılı kalarak düşmemeyi başarmiş olan oldukca büyük kaka parçasına verilen isim.
Buzul kaka: Yarısı suyun içinde yarısı da suyun dışında duran kaka
Simge kaka: Popmuzdan yavaş yavaş çıkar ve yayıla yayıla serilir. Kalkıp baktığımızda kesin bir harfe ya da simgeye benzetiriz....
Rüyalarımızın Kakası: Uzun süreli kabızlıktan sonra hayal edeceğimiz kaka ceşidi.
Gökkuşağı Kakası: Çeşit ceşit renkte meyve sebze vs.yi yedikten sonra iyi sinderemeden kaka yaparsak oluşacak olan kaka

Unutmayalım ki herkes kaka yapar sokakta yürürken gördüğümuz insanlar...Aaa ne kadar güzel dediğimiz hatunlar.Herkes kakasını yapar ama bunu saklarlar neden? Kaka yapmak her insanın bir ihtiyacı.sokak ortasında yürürken benim karnım acıktı diyebiliolar ama kakam geldi su lokantaya giriyimde kakamı yapıyım demiyolar, sokak ortasında.kakamızı saklamamalıyız diger insanlardan kakalarımızı birlestirip yeni bir güç yaratmalıyız.....

Sümük Çeşitleri

İnsan vucudu üzerine yaptığım araştırmalar sonunda hayatımızdaki diğer şeyler gibi sümüğünde birçok çeşidi bulunduğunu öğrendim. Konunun uzmanları sümüğü belli başlı sınıflara ayırmışlardır , işte bunların bazıları şunlardır:

Masum Sümük: Genellikle soğuk günlerde rastlanır bu türe sabahın erken saatlerinde bir otobüs durağında beklerken yavaş yavaş akıverir burnunuzdan renksizdir saf su gibi gözükür insanı tiksindirmez. hafifçe işaret parmağı(orta parmak , serçe parmak vs. bu kişiye ve duruma göre değişebilir)burna dayanır sağa veya sola doğru sürüklenerek temizlenir. bu şekilde temizleme yöntemi en yaygın ve en makbulüdür.

Tatak(halk dilinde burun boku): Genelde sabah uyandığımızda veya burundan çok nefes alıp verdiğimiz zamanlarda karşılaşırız bu türe. Uzmanlara göre sümüklerin en iğrençleri arasında gösterilir. koyu yeşildir ve yarı katı bir haldedir. işaret parmağıyla burna gerekli oyma işlemi yapıldıktan sonra baş parmak yardımıyla küre haline getirilir koltuk ve bilumum yerlerin alt kısımlarına fırlatılır ya da tercihe göre ezilerek yapıştırılır. Uzmanların tavsiyelerine göre kuytu yerlerde temizlenmesi gerekmektedir aksi taktirde insanların mideleri bulanıp rahatsızlanabilirler.

Tiksinç Sümük: Bu tür tamamen ırsidir. Bebeklikten ergenlik dönemine kadar süren bir dönemde kendini gösterebilir hatta kişiye göre ölene kadar bile sürebilir. rengi açık yeşildir, akışkandır ve insanları son derece tiksindiririr zaten adını da bu özelliğinden almıştır. temizlenişi ise özenli bir sekilde yapılmalıdır yoksa etraftakilere sümük bulaşabilir. mendil yardımıyla iki yandan burna basınç yapılıp hınkırarak temizlenir ve böylece etraftakilere sıçratmadan sorun giderilir. her ne kadar özen gösterilerek temizlense de burnun iç kısımlarında bir miktar kalma olasılığı vardır ve insanları ziyadesiyle tiksindirir.Hapşırıken Ağızdan Fışkıran Sümük: Genellikle hastalık dönemlerinde görülür bazense nereden geleceği belli olmaz aniden patlayan bir hapşırıkla her an ağzınızdan fışkırabilir. rengi belli değildir bazen açık yeşil bazen de saf su gibi olabilir akışkandır. insanların suratına fışkırma riski yüksektir bu yüzden hapşıracağınızı sezdiğiniz anda elinizi ağız ve burnunuzu kapatacak şekilde (iki yandan birleştirip ortada kavuşacak şekilde) havaya kaldırınız. Uzmanların tavsiyesine göre böyle hastalık dönemlerinde yapılacak en iyi şey yanda taşınacak bir paket kağıt mendil. zira allah korusun şakk diye yapışırsa karşınızdaki kişiye veya otobüste önünüzde oturan kişinin üstüne iş işten geçer bu yüzden bu türü havada yakalayıp etkisiz hale getirmek en mantıklı ve en hayırlısıdır

Kurumuş Sümük: Otobüste minibüste eliniz kazara koltuğun altına falan değdiğinde hissedilen pürüzlü yüzeyin kahramanlarıdır. bunlar kaş ile göz arasında, tenha zamanlarda, tatakların burundan çıkarılmak suretiyle koltuk altına sıvanmasıyla oluşur. lavların volkanik kayalara dönüşmesi misali şekilsiz şemalsiz taşlaşırlar, sıvandığı yerle tezat bir bütünlük yaratırlar. bu sümük size ait bile değildir.toplu taşıma araçlarında elinize kolunuza hakim olmadığınız zamanlarda hissetmenizle çığlığı basmanız bir olabileceği için en tehlikeli sümükler kategorisine girerler.

Amele Sümüğü : Burnun içine değil kaldırımlara ait olan özgür ruhlu yerinde duramayan sümük. Koyu, yapışkan ve irice olması, çıkarken kurtuluş çığlıkları atması muhtemeldir

Tatak Çeşitleri

Efenim tatak denilen burun içi musibetin bir çok çeşiti bulunur. bu musibet her ademoğluna beklenmedik zamanlarda büyük zorluklar yaşatmıştır. lakin bu musibetin çeştileri de bulunmaktadır. tatak deyip geçilmemelidir.tataklar bizim ele aldığımız ve araştırıp ulaşabildiğimiz çeşitleriyle şunlardır:Temel tatak: basittir, her burunda bulunur, rüzgar gibi soğuk hava gibi koşullarda kuruyarak can yakarMüzisyen tatak: blok fülüt tekniği ile çalışan bu tatak kişi nefes alıp verirken burnun adeta doğaçlama bir seranad vermesine vesile olur. fiiiii fiiiiiyuuu tiviiiiii sviyuvee şekillerinin çeşitli kombinasyonlarla vücuda gelmesi halidir.Kaypak tatak: beyne doğru olanb tarafı yumuşak dışarı olan tarafı işse acımasızca sivri ve sert olan ufacık bir nefes alışta sinüslerinizin derinliklerine kaçan ve sizde hapşırma isteği oluşturan, bir nefes verişte de güdümlü bomba gibi burun deliklerinden dışarı kafa uzatan çeşittir bunlar.Kanlı sakallı nigar: bu tatağımıza bu ismi uygun görmemizin sebebi hem bir belalı gibi hareket etmesi hem de kanlı ve kıllı olmasıdır. bu tatak da kaypak tatağın formundadır fekat beyin tarafındaki bileşeninde kan bulunmakta olup sert ve oksu tarafında ise sakalsı bir kıl tabakası bulunmaktadır. bu kıl sayısı ile tek mi çift mi oynanabilir. burun içi kılcal damarların baş düşmanıdır.Toma hawk tatak: burun deliklerinden bir tanesinin itinayla kapatılması suretiyle nişan alınır. kuvvetli bir nefes verişte, hedefe doğru süzülen tamamı sert bir vücuda sahip olan burun içinden gelen fekat burundan bağımsız bir tataktır.Laubali tatak: açık renkli tişört seven, arkadaş canlısı, parmakla adhezyonu gayet düşük olan ayrıca mendil sevmez bir yapıya sahiptir. baş parmakla işaret parmağı arasında yuvarlanıp istenilen parmakla "arkadaş" yüzeyine sürülür.Japonya adası şeklinde tatak: burun kadarının iç cidarlarının şeklini almış sinüslere doğru tatlı bir genişlemeye sahip adeta japonya adasını andıran şekle sahip tataktır.

Şakacı tatak ; burnunuzda nefes alışınızı engelleyen bir şey vardır alıp iki parmağınızla bir köşeye yuvarlayabileceğiniz küçük bir tatak beklersiniz nitekim tatağın ucu kurudur fakat o tatak ardından parmağınız kadar cıvık bir kütleyide beraberinde getirir, bu şakacı tataklara karşı burun karıştırma işleminden evel bir mendil tedarik edilmelidir aksi halde topluluk içinde elinizi nereye sokacağınızı bilemezsiniz yapışkandırlar, atsan atılmaz satsan satılmaz cinsinden tataklardır

Aysberg tatak: kişiye ağır rahatsızlık hissi duyuran tataktır. yokladığınızda küçük bir parçaymış gibi görünür ama tırnakla ucunu yakalayıp burnun iç çeperine bastırarak çektiğinizde gerisi gülle gibi gelir. o an itibari ile hissettirdiği hazzın derecesi; dayanamama noktasına gelip işemek ve saatler süren spazmlı karın ağrısından uzun soluklu ve pis kokulu bir osurukla kurtulmakla eşdeğerdir.